Examples

• Büyük bir kutunun için tıkıştırılmış bir tür patlamış gevrek gibi mi?
  التقلب في صندوق كبير
• Koparılıp, kırılıp çalkalandıktan sonra bir kutuya konan yuvarlak çikolata gibi mi?
  التقلب في صحن كبير
• Yani o duygusal çalkantıları.
  أعنى , التقلُبَات فى المزاج
• Aşkım havalarda uçuyor.
  "حبي تقلب في الهواء"
• İnsanduygularının varlığını hisseder .
  يكتشف التقلّبات في العاطفة الإنسانية
• Kas kompozisyonu dalgalanıyor.
  لدينا تقلب فى العضلات هنا.
• Bu huzursuzluğu anlıyorum.
  .اعاني من تقلب فى المزاج
• Huysuz oluyorum.
  .اعاني من تقلب فى المزاج
• Silahı geliştirirken pek çok tutarsızlık olabilir.
  هناك العديد من التقلبات فى صناعة الاسلحة
• Son zamanlarda ruh halim sürekli değişiyor.
  مررت بالعديد من التقلبات في مزاجي مؤخراً